15 Ocak 2017 Pazar

KIRMIZI ELMA HİKAYESİ

Yemyeşil ağaçlarla renkli çiçeklerle dolu bir kasaba vardı. Kasabada güzel bir evde sarışın mavi gözlü küçük bir kız yaşıyordu. Bir ailenin tek çocuğuydu. Bu yüzden olsa  gerek hiç bir eşyasını , oyuncağını arkadaşlarıyla paylaşmak istemezdi. Giydiği elbise hiç kimsede olmasın isterdi.
Aynı kasabada küçük bir evde yaşayan bir başka kız çocuğu daha vardı. Simsiyah saçları, kapkara gözleri vardı. En sevdiği kırmızı elbisesini üstünden çıkarmak istemezdi. Ablası saçlarını ortadan ikiye ayırır kulak şeklinde bağlardı. Yüzünden gülücük eksik olmaz, herkese selam verir, dedesinin aldığı elmalı şekerleri tüm arkadaşlarına dağıtırdı. 5 kardeşin ortancasıydı. Kendinden büyük bir abisi ve bir ablası vardı. Kendinden küçük iki erkek kardeşi vardı. Herkes ona  Cimcime diyordu. Cimcime yine üstüne kırmızı elbiseyi giymiş çayırlara kuşları izlemeye gitmişti. Her yer yeşil ağaçlarla çevrili, renkli, güzel kokulu çiçeklerle doluydu. Koştu, koştu bir elma ağacı gördü. Elma ağacına doğru koşmaya devam etti. Ağacın altına geldi etrafına baktı. Uzakta büyük bir ev görünüyordu ama etrafta hiç kimse yoktu. Elmalar çok güzel görünüyordu. Canı çekti ve ağaca tırmanmaya başladı. Ağaca tırmandı bir dala oturdu. Gördüğü kıpkırmızı elmayı aldı ve ısırdı. Elması bitince beş tane elma daha kopardı ve cebine koydu. Ağaçtan aşağıya indi hoplaya zıplaya şarkılar söyleyerek yürümeye devam etti. Uzaktan bir kız sesi:
 'hey' diye seslendi. ' onlar bizim bahçemizin elmaları. elma almak için izin aldın mı?' dedi sarışın bir kız çocuğu.
Cimcime:
' Hayır izin almadım. Sizin olduğunu bilmiyordum özür dilerim. Bunları kardeşlerim için aldım izin verirsen bunları kardeşlerime götürebilir miyim?' diye sordu.
' Hayır götüremezsin. Bu elmalar benim. Onları sadece ben yiyebilirim.' dedi ve elmaları istedi. Cimcime cebinden çıkardığı kırmızı elmaları sarışın kıza uzattı.
'Bir daha buraya gelip elmalarımdan alma.' dedi sarışın kız.
Cimcime yüzünde tatlı bir gülümsemeyle ' peki' dedi ve arkasını dönüp şarkılar söyleyerek eve doğru yürümeye devam etti.  Eve geldiğinde başından geçen olayı annesine anlattı. Annesi ona izinsiz hiç kimsenin bahçesine girmemesini, hiç kimsenin meyvesini yememesini tembih etti.
Günler  aylar geçti. Cimcime okula başladı. Okulda gördüğü sarışın kızı hatırladı.  O kız elma  ağacının sahibi olan kızdı.
Bir gün okul çıkışında bir çığlık duyuldu. Bir köpek sarışın kızı kovalıyordu. Aslında köpek sadece oyun oynamak istiyordu fakat kız köpekten çok korkmuş ve kaçıyordu. Cimcime olan bitenin farkına varmıştı. Sarışın kız önde, köpek arkada koşuyorlardı. Kız korkudan çığlık atıyor, yardım istiyordu. Birden ayağı bir taşa takıldı. Islak ve çamurlu olan yolda düştü. Köpek oldukça yakınlaşmıştı. Bir ıslık duydu. Islığı çalan siyah saçlı, kara gözlü bir kızdı. Köpek o kıza döndü ve ona doğru koşmaya başladı. Cimcime köpeğin başını okşadı, sarıldı ve cebinden çıkardığı bisküvileri verdi. Sonra Cimcime sarışın kızın yanına geldi. Elinden tuttu ve kaldırdı. Elleri, yüzü kıyafeti  tamamen çamur olmuştu. Cimcime evinin çok yakın olduğunu orada elini ve yüzünü yıkayabileceğini söyledi. İki kız birbirlerini tanımışlardı. Sarışın kız kabul etti ve birlikte ve doğru yürümeye başladılar. Eve vardıklarında sarışın kız elini ve yüzünü yıkadı. Kıyafetleri tamamen ıslanmıştı. Cimcime sarışın kıza üzüldü. Annesinin yeni yıkadığı en sevdiği kırmızı elbisesini dolaptan aldı ve sarışın kıza uzattı. Bunu giyebileceğini ıslak kıyafetlerle giderse hasta olabileceğini söyledi.
Sarışın kız kabul etti ve Cimcime'nin kırmızı elbisesini giydi. Cimcime'nin annesi sarışın kızın ıslak kıyafetlerini paketledi ve verdi. Cimcime sarışın kıza evine kadar eşlik etti. Sarışın kızı Cimcime'ye teşekkür etti.  Sarışın kız elmalarını paylaşmadığına pişman oldu. Hafta sonu oyun oynamak ve elma yemek için cimcimeyi evine davet etti. O günden sonra çok iyi arkadaş oldular.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder