13 Ocak 2017 Cuma

MERCAN İLE ŞAFİ

  Gece karanlığında gözleri cam gibi parlayan minik kedi pembe evin pencere pervazına zıpladı. Yağmurdan ıslanmış tüylerini silkeledi. Minik kedi tam yatmak üzereyken içeriden gelen sesi duydu. Tüyleri kabarık süslü bir kedi içeriden ona  bakıyordu. Bir süre bakıştıktan sonra kedinin bir şeyler demek istediğini fark etti. Tam o sırada kedinin sahibi geldi süslü güzel kediyi kucakladığı gibi içeriye götürdü.
  Güneş doğmuş her yer ısınmıştı. Minik kedi Mercanın aklı dün gece pembe evde gördüğü süslü kedideydi. Yattığı yerden fırladığı gibi pembe evi aramaya başladı. Etrafına baka baka üç sokak yürüdü. Pembe evi gördü ve eve doğru koşmaya başladı. Yine aynı pencerenin pervazına zıpladı İçeriyi izlemeye başladı. Pencere açıktı. Bir süre izlemeye devam ettikten sonra aradığı kedi odaya girdi. 
'Yine mi sen? Kimsin sen? Ne işin var burada? 
'Şey...  Ben seni merak ettim' dedi Mercan. Şafi içeriden pencerenin önüne zıpladı ve
'Niye' diye sordu Mercana.
'Dün gece iyi görünmüyordun.'
'Bu seni ilgilendirmez. Hem iyi olmamam için hiç bir neden yok. Sahiplerim çok zengin. Güzel, sıcak bir yuvam var, lezzetli kedi mamalarım var. Ben oldukça iyiyim.'
'Sevindim. İyi değilsin sanmıştım. O zaman ben gideyim.' dedi  pencere pervazından aşağıya atladı ve arkasını dönüp üç adım attı.
Süslü kedi Şafi
' Şey .. aslında çok sıkıldım. Uzun süredir bahçeden dışarıya çıkmadım.
Mercan :
İistersen biraz dolaşabiliriz sonra yine evine dönersin'
'Bilmiyorum sahiplerim buna çok sinirlenebilirler.'
'Haydi gel dostum biraz yürüyeceksin sadece. Sen gelene kadar hiç kimse fark etmez bile.'
'Peki hemen gidip gelelim o zaman.' dedi Şafi.
İki kedi bahçe kapısından çıkıp sokak sokak koşmaya başladılar.
Büyük bir ağacın altına geldiler. Mercan :
'Haydi gel tırmanalım bu ağacın en tepesinden her yer görünür.'
'Ben daha önce hiç ağaca tırmanmadım.' dedi Şafi
'Nasıl tırmanmadın? Sen kedisin tırmanabilirsin,  korkma haydi gel.' dedi.
Mercan bir hamleyle birden tırmanıverdi 
'Haydi gel dostum.'dedi.
Bir kaç deneme sonrası Şafi mercanın oturduğu dala geldi ve etrafı izlemeye başladılar. 
'Benim adım mercan. üç sokak ötede yaşıyorum. kalabalık bir arkadaş topluluğumuz var hep birlikte eski bir evde yaşıyoruz. '
' Benim adımda Şafi. Evimi biliyorsun. Yavru bir kedi iken beni aldılar. Yıllardır beraberiz. Onlardan başka kimsem yok. Hiç arkadaşım yok.'
'Ben senin arkadaşın olabilirim istersen.'
'Buna çok sevinirim. Fakat her gün böyle dışarı çıkamam. Ailem bahçeden dışarı çıkmama izin vermiyor. Seninle arkadaşlık ettiğimi görürlerse beni evden dışarıya çıkarmazlar. 
'Bu haksızlık. Senin dışarı çıkmanı engellemeleri haksızlık.
'Ben buna alışığım. Beni evden atarlarsa sen gibi sokakta yaşamayı beceremem. Sokaklar bana göre değil.'
'Senin yerinde olmayı çok isterdim. Sıcacık, büyük bir evin ve sahiplerin var. Yağmurda, karda ıslanmıyorsun, yemek arama derdin yok.'
'Evet her şeyim var ama özgürlüğüm yok.'







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder